Uzun zaman oldu... Nedense
yazacak çok fleyim oldu€unu
düflünürken yaflad›€›m onca fleye ra€men dökemedim yaz›ya bir türlü. Her seferinde
hadi hadi diye kendime gaz versemde gelmedi içimden yazmak... o yüzden sustum
bu zamana kadar nedenini bilmeden sustum...
Susmak.. sesini kelimelerle
anlatmak...belkide sessizliği
yaşamak...
sonsuzluk dediklerini
anımsatmak...
Satırlara sığdırmak
söylediklerini, söyleyeceklerini önceden düşünmeden akıtmak kağıda...
Düşüncelerini duyurmak. duymayanlara inat..
Kısaca kendini anlatmak
sorgulamak hayatı ne pahasına olursa olsun...
Bunu yaparken konuşmamak...
yazmak... sadece yazmak....
Keflke her fleyi yazabisekte o
kelimelerin içinde çözümleyebilsek, sonuca ulaflt›rabilsek. Belki buda s›kacak
zamanla... yazmak de€ilde konuflmak daha iyi gelecek ama her fleyi
anlatabiliyormuyuz yan›m›zdakine, dostumuza... tabiki hay›r baz› fleyleri kesip
k›rp›yoruz anlat›rken k›smende olsa rahatlat›yor bizi ama yinede istiyoruzki
tüm ç›plakl›€›yla anlatal›m yaflad›klar›m›z› biz nas›l hissediyorsak oda bizim
hissetti€imiz gibi hissetsin...hissetsinki anlas›n... mümkün olmayacak bifley bu
ama istiyoruz iflte insan›z s›n›r› yok istiklerin.
Asl›nda konu varm› böyle biri...
Bazen efline bile
anlatam›yorsun, anlamayaca€›ndan de€il ama istiyorsunki senin gibi biri olsun
karfl›nda. fi›p diye anlay›versin seni leb demeden leblebi desin, yüzüne
bakt›€›nda gözlerinden anlasın ne durumdas›n. Zor çok zor... varm› öyle biri
yok tabiki bulmak mümkün mü? Bilmem sizce mümkün mü? Bilmem... bence mümkün de€il.
Siz mümkün mü mümkün de€ilmi
diye beyninizi bir taraftan meflkul ettirirken bir taraftanda flu küçük hikayemi okuyuverin...
Bir yaz günü, plajda oturuyor, kumlarla oynayan iki
çocuğu
seyrediyordum. Her ikisi de, deniz kıyısında, kapılarıyla,
kuleleriyle,
tünelleriyle kocaman bir kale yapmak için beraberce harıl
harıl
çalışıyorlardı. Kale neredeyse tamamlanmışken , büyük bir dalga
gelip
kaleyi bozdu. Her şey, bir anda ıslak bir kum yığınına dönüşmüştü.
Bütün uğraşlarının bir anda gözlerinin önünde yok
olduğunu gören
çocukların göz yaşlarına boğulmalarını bekliyordum. Ama çocuklar
beni
şaşırttı.
Ağlamak yerine, ikisi de kalkıp el ele tutuştular ve
gülerek kıyıdan biraz
daha uzaklaşıp yeni bir kale yapmaya giriştiler.
Çocukların , o anda bana önemli bir ders verdiklerini fark ettim.
Yaşamımızdaki her şey, yapmak için üstünde çok zaman
ve enerji sarf
ettiğimiz her karmaşık yapı, aslında kumdan yapılmışlardır.
Sadece başka
insanlarla kurduğumuz ilişkiler ayakta sağlam kalabilir.
Er yada geç, bir dalga gelip, kurmak için yoğun çaba
sarf ettiğimiz
çalışmaları anında yıkabilir. Böyle bir durum karşısında, sadece
yanında
tutacak bir eli olan insan gülümseyebilir….
Yan›nn›zda her zaman böyle
bir insan olmas› dile€ille elinizi
tutanlar›n›z tutupta b›rakmayanlar›n›z çok olsun....